Sadako Sadako Sasaki İle Kağittan Bin Turnanın Gerçek Hikayesi
Tanıtım Bülteni
Bu bizim çığlığımız. Bu bizim duamız. Dünyada barış olsun. Bu kitapta savaşın etkileri yüzünden hayatını kaybeden cesur Sadako’nun tüm dünyaya barış çağrısı yapılmasına ilham veren hikâyesini ilk kez eksiksiz olarak okuyacaksınız. Koşmayı, arkadaşlarıyla oyunlar oynamayı çok seven, hayat dolu bir kızdı Sadako. Henüz on iki yaşındaydı. Günün birinde koşup oynayamaz oldu. Önce ne olduğunu anlamadı. Ailesi ona sadece bir süre hastanede kalması gerektiğini söyledi. Ancak gerçek çok acıydı. İki yaşındayken atom bombasının etkilerine maruz kalan Sadako, lösemiye yakalanmıştı. Ve en fazla bir yıl ömrü kalmıştı. Durumdan habersiz olan sevgi dolu ve şefkatli Sadako, ailesine yalnızca iyileşmeye odaklanacağına söz verdi ama anne babasının borçlarını ve faturalarını ödemekte zorlandığını biliyordu. Böylece iyileşmek ve ailesine yük olmamak için kâğıttan turnalar yapmaya başladı. Çünkü bir Japon efsanesine göre kâğıttan bin turna kuşu katlayan kişinin dileği gerçek olurdu. Acı gerçeği öğrendiğinde bile yılmadı ve bunu sonunda artık katlayamaz hale gelene kadar sürdürdü. Ölüm döşeğindeyken bile kendinden çok ailesini düşünen, çektiği büyük acılara rağmen onlara yük olmamak için pahalı ilaçlar almayı reddeden Sadako’nun heykelinin bulunduğu Çocuk Barış Anıtı, bugün Hiroşima Barış Parkı’nın içinde yer alıyor. Sadako’nun ağabeyi Masahiro Sasaki ile Barış Turnaları Projesi’nin kurucusu Sue DiCicco, Sadako’nun ve ailesinin daha önce hiç görülmemiş fotoğraflarıyla dolu eksiksiz hikâyesini ilk kez bu kitapta anlatıyor. Independent Publisher Kitap Ödülü (IPPY) Kazananı Skipping Stones Onur Ödülü 2020 Northern Lights Kitap Ödülü SADAKO LEGACY STK TARAFINDAN ONAYLANMIŞTIR. “Sadako Sasaki’nin hikâyesini okurken, nükleer silahların ortadan kaldırılmasının ve savaşı reddetmenin, insanlığın hayatta kalmasının tek yolu olduğunu anlayacaksınız. Atom bombasının neden olduğu dayanılmaz trajediyi okurken tedavisi bulunmayan, katlanılması güç bir hastalıkla sabırla mücadele eden Sadako’dan ‘yaşamanın’ gerçek anlamını öğreneceksiniz. Umarım Sadako’nun bize bıraktığı sembolik ‘kâğıttan turna’ sayesinde siz de yeni arkadaşlar edinirsiniz. Lütfen hep birlikte barışçıl bir gelecek inşa edin.” Dr. Tadatoşi Akiba, Hiroşima eski belediye başkanı “Büyükbabam Harry S. Truman, Japonya’nın bombalanması konusunu benimle hiç konuşmadı. Çoğu Amerikalı gibi ben de bu bombardımanları lisede öğrendim. Ders kitapları bana kayıp sayılarından daha fazlasını vermedi. Oradaki insanlara gerçekten ne olduğu konusunda hiçbir bilgi yoktu. Sadako Sasaki’nin hikâyesi bombalamalar konusunda okuduğum ilk insani hikâye oldu. Artık bütün Sasaki ailesinin, dostlarının ve Hiroşima halkının cesaret ile özgeciliğinin eksiksiz hikâyesine sahibiz.” Clifton Truman Daniel, ABD Eski Başkanı Harry S. Truman’ın Torunu “1943 yılında Hiroşima’da dünyaya gelen Sadako Sasaki atom bombası atıldığında iki yaşındaydı. Hayatını elinden geldiğince dolu dolu yaşadı ama o yaşam, on iki gibi çok küçük bir yaşta son buldu. Hayatı boyunca yaydığı mesaj, bizlerde hâlâ yankı buluyor: Dünya barışına kin tutarak değil, hayatlarımızı başkalarına merhamet duyarak yaşamaya çalışmakla ulaşılabilir. Farklılıklarımızı aşmaktan, birbirimizi derinlemesine anlamaktan ve diğer insanlara saygı duymaktan umut doğacaktır.” Kazumi Matsui, Hiroşima Belediye Başkanı “Çocukların kâğıttan turnalar yapması, dehşet verici boyutları nedeniyle kavrayamayacakları bir trajediyle kişisel bağ kurmalarını sağlıyor. Bir kişinin hikâyesine odaklanmak, nükleer silahların yok edilmesi için mücadele verme olasılığını artırıyor. Sadece yüz bombanın patlaması bile bu dünyadaki bütün insanlara aklın almayacağı kadar büyük bir acı verecektir ve bunun olmasına asla izin vermemeliyiz.” Jonathan Granoff, Küresel Güvenlik Enstitüsü Başkanı “Bize özümüzdeki iyiliği hatırlatan Sadako - Sadako Sasaki ile Kâğıttan Bin Turnanın Gerçek Hikâyesi, dünyadaki tüm kütüphanelerde, sınıflarda ve evlerde bulunmalı. Sadako bize başkalarıyla bağ kurma, onların ihtiyaçlarını fark etme ve kişisel şartlarımız ne olursa olsun buna göre hareket etme ilhamını veriyor. Omoiyari-no-kokoro, yani empati kurma ve özen gösterme eylemi, Sadako ile yazarlar bize kendimizin ötesinde bir yaşama sevincini anlama fırsatı sunarken, tekrar tekrar sergileniyor. Son Söz kısmında anlatılan Barış Turnaları Projesi, bu sevinci yaşamak ve bir barış kültürünün şartlarının yaratılmasına yardım etmek için çok güzel bir fırsat.” Dr. Dorothy J. Maver, ABD Ulusal Barış Akademisi Başkanı “Bu kitap bize Sadako Sasaki adındaki küçük bir kızın, masum bir savaş kurbanının hikâyesini anlatıyor. On iki yaşındaki Sadako hastanede yattığı süre içinde atom bombasının neden olduğu hastalığını yenme umuduyla kâğıttan bin turna katladı ve daha sonra bu kez babası için kâğıttan bin turna yapmaya devam etti. Kitap genç okuyucuları Sadako’nun mücadelesi hakkında bilgilendirmek ve onlara barış için harekete geçme ilhamını vermek için yazıldı. Her iki açıdan da çok başarılı olduğuna inanıyorum. Santa Barbara’da, Nükleer Çağ Barış Vakfı ile La Casa de Maria, Sadako’nun anısına güzel, doğal bir bahçe olan Sadako Barış Bahçesi’ni kurdular ve orada her sene 6 Ağustos’ta (Hiroşima Günü) ya da ona çok yakın bir tarihte adına Sadako Barış Günü dediğimiz bir anma töreni düzenliyoruz.”Dr. David Krieger, Nükleer Çağ Barış Vakfı Başkanı “… Okuyucular kitaptan önemli kelimeleri ve Japonca kavramları öğrenecekler… Sayfalar arasında gezinen kâğıttan turna çizimleri ile Sadako, babası ve ağabeyinin siyah beyaz fotoğrafları, metne güzel eklemeler yapıyor. Sadako’nun ağabeyi (aynı zamanda Atom Bombası’ndan kurtulan biri olan) Masahiro Sasaki tarafından yazılan içten Son Söz, okuyuculara neden hepimizin dünya barışı için çabalaması gerektiğini hatırlatıyor.”Books on Asia blog “Masahiro Sasaki’nin kız kardeşi Sadako Sasaki’nin hayatını ve ölümünü anlatan, dokunaklı bir hikâye… Sadık bir aile üyesi tarafından yazılan bu sevgi dolu biyografi, 1945’te Japonya’da meydana gelen atom bombası olaylarının sonrasına benzersiz bir bakış açısı sunuyor.”School Library Journal “Sasaki ve DiCicco’nun kitabının gerçekçiliği çok güçlü. Bir origami turnasına bir daha asla aynı şekilde bakmayacaksınız.”Book Riot “Tüm gençlerin okuması gereken bir kitap!”Skipping Stones
Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine yapılan ve dünya savaşını sonlandıran atom bombası saldırılarında, hayatta kalanlara Hibakuşa (被爆者 hibakusha) deniliyor. Bunlardan bir kısmı, bombanın etkilerine rağmen uzun süre hayatta kalmayı başardı. Bazıları, daha ilk haftalarda tedavi sırasında hayatlarını kaybetti. Bomba atıldığında henüz iki yaşında olan Sadako isimli masum kız çocuğu ise ancak 10 yıl hayatta kalabildi. Origamiden turnalarla bezenmiş hikayesi ise dilden dile dolaşarak dünya genelinde yaşıyor.
O’nun kısacık hayatını konu alan bu kitapta, Sadako’nun gerçek hikayesini bulacaksınız. Yazarlardan biri, Sadako’dan iki yaş büyük ağabeyi, Masahiro Sasaki. Bombanın atıldığı günden Sadako’nun son gününe kadar sürece bizzat şahitlik edenlerden olması, kitabı, Sadako’yu anlatan diğer kitaplardan ayıran en önemli unsur olsa gerek. Diğer yazar Sue Dicicco, bombayı atan ülkenin vatandaşı. İkisini bir araya getiren ise Sadako’nun hikayesini, uğradığı tahrifattan arındırarak tüm gerçekliğiyle dünyaya anlatma isteği.
Sadako’nun doğumu, bombanın patladığı gün ve sonrasında yaşananlar, kitapta akıcı ve ayrıntılı şekilde anlatılmış. Kitabın dili, çevirisi, baskısı, tasarımı ve mizanpajı çok başarılı. Eserde Sadako’ya ve ailesine ait çok sayıda fotoğraf da yer alıyor. İbretlik konusuyla her yaştan insanın rahatça okuyabileceği ve elden ele dolaştırabileceği bir kitap.
İnsanlığın nükleer silahlardan ders alıp almadığı tartışmalı bir konu. Atom bombası hakkında araştırma programı kurma talepleri, Başkan Roosevelt’e 1939 yılında içlerinde Einstein’ın da olduğu bir grup bilim insanı tarafından yapılmıştı. Pearl Harbor baskını (1941) sonrası ilk çalışmalar, gizlilikle yürütülen Manhattan projesiyle sürdürülmüş (1942) ve bombanın ilk denemesi, 16.07.1945’de New Mexico’da yapılmış, çok geçmeden Hiroşima ve Nagazaki’ye ilk bombalar atılmıştı (6-9 Ağustos 1945). Savaş defteri kapatılmış olsa da SSCB ve İngiltere, bombanın geliştirilmesi işini, ABD ile bir yarışa dönüştürmekte gecikmediler. ABD yönetimi, Japonya’ya devredeceği yıla kadar (1972) Okinawa’da nükleer silah depolamaya devam etti.
Günümüzde geliştirilen 100 megatonluk nükleer bombalardan birinin, ilk atılan “Little Boy” isimli bombanın 6666 katına denk geldiğini belirtmek gerekir. (Nagazaki ‘ye atılan “Fat Man” için bu rakam 5000 kattır.) Gelinen noktada, mesela Kuzey Kore’nin San Fransisco’ya ulaşabilen menzile sahip atom bombası ürettiği bilinmektedir.
Nükleer silah sahiplerinin rekabeti, yaşananlardan ders alınmamışçasına hiç ara vermeden sürüyor. Diğer yandan Sadako Sasaki ve turnalarının hikayesi, nükleer silahlara karşı verilen mücadelede bir bayrak misali dalgalanmaya devam ediyor.
Sadako’nun ağabeyi ile yapılan bir röportaj için bkz.: https://bit.ly/3CTq8Vw
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine yapılan ve dünya savaşını sonlandıran atom bombası saldırılarında, hayatta kalanlara Hibakuşa (被爆者 hibakusha) deniliyor. Bunlardan bir kısmı, bombanın etkilerine rağmen uzun süre hayatta kalmayı başardı. Bazıları, daha ilk haftalarda tedavi sırasında hayatlarını kaybetti. Bomba atıldığında henüz iki yaşında olan Sadako isimli masum kız çocuğu ise ancak 10 yıl hayatta kalabildi. Origamiden turnalarla bezenmiş hikayesi ise dilden dile dolaşarak dünya genelinde yaşıyor.
O’nun kısacık hayatını konu alan bu kitapta, Sadako’nun gerçek hikayesini bulacaksınız. Yazarlardan biri, Sadako’dan iki yaş büyük ağabeyi, Masahiro Sasaki. Bombanın atıldığı günden Sadako’nun son gününe kadar sürece bizzat şahitlik edenlerden olması, kitabı, Sadako’yu anlatan diğer kitaplardan ayıran en önemli unsur olsa gerek. Diğer yazar Sue Dicicco, bombayı atan ülkenin vatandaşı. İkisini bir araya getiren ise Sadako’nun hikayesini, uğradığı tahrifattan arındırarak tüm gerçekliğiyle dünyaya anlatma isteği.
Sadako’nun doğumu, bombanın patladığı gün ve sonrasında yaşananlar, kitapta akıcı ve ayrıntılı şekilde anlatılmış. Kitabın dili, çevirisi, baskısı, tasarımı ve mizanpajı çok başarılı. Eserde Sadako’ya ve ailesine ait çok sayıda fotoğraf da yer alıyor. İbretlik konusuyla her yaştan insanın rahatça okuyabileceği ve elden ele dolaştırabileceği bir kitap.
İnsanlığın nükleer silahlardan ders alıp almadığı tartışmalı bir konu. Atom bombası hakkında araştırma programı kurma talepleri, Başkan Roosevelt’e 1939 yılında içlerinde Einstein’ın da olduğu bir grup bilim insanı tarafından yapılmıştı. Pearl Harbor baskını (1941) sonrası ilk çalışmalar, gizlilikle yürütülen Manhattan projesiyle sürdürülmüş (1942) ve bombanın ilk denemesi, 16.07.1945’de New Mexico’da yapılmış, çok geçmeden Hiroşima ve Nagazaki’ye ilk bombalar atılmıştı (6-9 Ağustos 1945). Savaş defteri kapatılmış olsa da SSCB ve İngiltere, bombanın geliştirilmesi işini, ABD ile bir yarışa dönüştürmekte gecikmediler. ABD yönetimi, Japonya’ya devredeceği yıla kadar (1972) Okinawa’da nükleer silah depolamaya devam etti.
Günümüzde geliştirilen 100 megatonluk nükleer bombalardan birinin, ilk atılan “Little Boy” isimli bombanın 6666 katına denk geldiğini belirtmek gerekir. (Nagazaki ‘ye atılan “Fat Man” için bu rakam 5000 kattır.) Gelinen noktada, mesela Kuzey Kore’nin San Fransisco’ya ulaşabilen menzile sahip atom bombası ürettiği bilinmektedir.
Nükleer silah sahiplerinin rekabeti, yaşananlardan ders alınmamışçasına hiç ara vermeden sürüyor. Diğer yandan Sadako Sasaki ve turnalarının hikayesi, nükleer silahlara karşı verilen mücadelede bir bayrak misali dalgalanmaya devam ediyor.
Sadako’nun ağabeyi ile yapılan bir röportaj için bkz.: https://bit.ly/3CTq8Vw
İyi Okumalar!
4.sınıf öğrencimin tavsiyesi üzerine severek okuduğum ve 4. sınıfımla tekrardan severek okuduğumuz bir kitap..
Hüzünlü de olsa güzel bir hikaye.
Gerçek hikaye olması o kadar üzücü ki.. Elinize aldığınız an ne ara bitti anlamayacaksınız .
okurken içim yandı.