Sinema, İran'ın modern bir dünyada dini bir yaşama tarzı oluşturma tecrübesi sırasında, sanatçıların kendilerini özgür hissettikleri bir estetik alan durumundadır. Bu alan, alimlerin de katılımıyla, modernlikle din arasındaki anlaşmazlık konularının ayrıntılı olarak tartışılmaya başlandığı bir zemine dönüştü. Sinema, düşünce özgürlüğünden siyasal ve kültürel kurumların yapısına, sansürün ölçülerinden sivil topluma, emri bil maruf nehyi anil münker'den hicaba varıncaya kadar bir dizi kurum ve kavramın tartışılmasının zemini oldu. Sinema ile ilgili sorular, İslam tarihinde kemikleşmiş bulunan, bilinç altında bastırılan ya da uyutulan, tartışma alanının dışına itilmiş tesettürün sınırları ve kadının kamusal alandaki yeri gibi konulardan, İslam tarihindeki ataerkil geleneklerin rolüne varıncaya kadar bir dizi tartışmayı gündeme taşımaktadır. Diğer taraftan sinemacıların soruları, ulemanın sinemaya yakınlaşmasını sağlamaktadır. Önemli dizi merkezlerde sinema artık kabul görüyor.Çağdaş değerlerin ideolojik ve ahlaki olarak sorgulandığı bir dünyada "müslümanlar nasıl bir sinema oluşturabilirler?" sorusu, sinema ile sınırlı kalmayan, müslümanların kendi korum ve söylemlerini gözden geçirmelerine vesile olan yeni sorulara yol açmaktadır.
iran sinemasını izledikten sonra, kültürlerimizin ne kadar yakın olduğunu gördüm. bu kitap sayesinde de iran sinemasının dinamiklerini öğrenmiş olduk. gayet kapsamlı bir çalışma olmuş.
cihan hanımın bize nadide hediyelerinden biri. hem islamcılıktan hem devrimcilikten hem de bu ikisi ışığında sinemadan anlayan kaç kişi var şunun şurasında. okuyun, okuyun, okuyun.
İran sinemasıyla ilgili gerek devrim öncesi gerekse devrim sonrası bilgileri veren kitap çok önemli bir kaynak niteliğindedir. Kendisi de uzun yıllar İran’da yaşayan (halen orda) Cihan Aktaş’ın bu önemli çalışması bizleri Hollywood sinemasının tasallutundan kurtarıp büyük bir medeniyetin kapılarını bizlere açmaktadır.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
İran sinemasına dair güze bir çalışma, Hele bu konuda pek fazla çalışmadın olmadığını düşünecek olursak kısmen boşluğu doldurmu oluyor…
iran sinemasını izledikten sonra, kültürlerimizin ne kadar yakın olduğunu gördüm. bu kitap sayesinde de iran sinemasının dinamiklerini öğrenmiş olduk. gayet kapsamlı bir çalışma olmuş.
cihan hanımın bize nadide hediyelerinden biri. hem islamcılıktan hem devrimcilikten hem de bu ikisi ışığında sinemadan anlayan kaç kişi var şunun şurasında. okuyun, okuyun, okuyun.
İran sinemasıyla ilgili gerek devrim öncesi gerekse devrim sonrası bilgileri veren kitap çok önemli bir kaynak niteliğindedir. Kendisi de uzun yıllar İran’da yaşayan (halen orda) Cihan Aktaş’ın bu önemli çalışması bizleri Hollywood sinemasının tasallutundan kurtarıp büyük bir medeniyetin kapılarını bizlere açmaktadır.