Küçük bir serçe dinlenmek için heybetli bir dağa kondu. Dağ, serçeye elindeki tüm olanaklarını sundu.Tek dileği serçeyi rahat ettirmek, emanetine sahip çıkabilmekti. Sonra dağ, kendisini de şaşırtarak âşık oldu serçeye; minikliğine, zarafetine, nazlı nazlı ötüşüne…Kalbi dile geldi dağın. “Bir ömür yaslan bana. Ben sana ekmek olurum, su olurum; dal olurum,dayanak olurum. Ben sana yuva olurum. Yeter ki gitme, hasretinle başımı eğme,” dedi serçeye.* * *Heybetine sığınan minik serçeye âşık dağ gibi âşık oldu Hızır, Melek’e. Aşk, kurumuş toprağına can suyu oldu. Yıllar evvel gömdüğü Ali’ye yaşama sebebi olup hayata döndürdü.Aşk, Hızır’a bilmediklerini öğretip yeni bir sınav oldu.Melek, hayatta yapayalnız kalmış, hiç tanımadığı bir adamın gölgesine sığınmıştı. Sığındığı o yerdekendisi olmak için mücadele verirken küçük yüreği aşkla da tanışacaktı.Aydos, bu kez Hızır Ali’nin sevdasına şahitlik edecek, adamdan çaldığı ne varsa ona geri verecekti.
iki kitap halindeki roman çok güzel bir anlatımla yazılmış ve iki sıradan insanın arasındaki aşkı mükemmel bir şekilde anlatmış bende böyle bir aşk istiyorum diyebileceğiz şekilde yazarın ellerine sağlık
Yazarın ilk kitabını da aynı büyük bir keyifle okuyup bitirmiştim, bu ikinci kitabı da aynı güzellikte hoş vakit geçirerek okudum. Klişe bir tabir olacak belki ama hani derler ya Yeşilçam tadında diye. İşte aynen öyle sevgi, sevda, hüzün, kayıplar, dostluklar hep dozunda anlatılmış okuru ister istemez kendine hapsediyor dili ve konu akışı. Yazarın anlatım tarzı da oldukça olağan ve inandırıcı olduğundan hikayenin içine kapılıp gidiyorsunuz okurken. Her daim okuyacağım yazarladan olacak sanırım
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Naif bir aşk romanı.
iki kitap halindeki roman çok güzel bir anlatımla yazılmış ve iki sıradan insanın arasındaki aşkı mükemmel bir şekilde anlatmış bende böyle bir aşk istiyorum diyebileceğiz şekilde yazarın ellerine sağlık
Yazarın ilk kitabını da aynı büyük bir keyifle okuyup bitirmiştim, bu ikinci kitabı da aynı güzellikte hoş vakit geçirerek okudum. Klişe bir tabir olacak belki ama hani derler ya Yeşilçam tadında diye. İşte aynen öyle sevgi, sevda, hüzün, kayıplar, dostluklar hep dozunda anlatılmış okuru ister istemez kendine hapsediyor dili ve konu akışı. Yazarın anlatım tarzı da oldukça olağan ve inandırıcı olduğundan hikayenin içine kapılıp gidiyorsunuz okurken. Her daim okuyacağım yazarladan olacak sanırım