Abdülkadîr Geylânî ve Ahmed er-Rifâî ile aynı dönemde yaşamış bir tarîkat pîri ve ismine izâfe edilen tarîkatı gün yüzüne çıkartılmış oldu. Şeyh Sa'deddîn Cebâvî Mekke'de doğmuş, Şam'da vefat etmişti. Tarîkatı ise Suriye, Filistin, Ürdün, Mısır, Anadolu ve Balkanlar'da yaygınlaşmıştı. Anadolu'da iki yüz elli yıl müessir olmuş, İstanbul'da otuz üç tekke kurulmuştu. Hatta kardeşi, XII. yüzyılın ortalarında Mardin'e gelip ribatını kurmuş, tarîkatı yaymıştı. Edirne, Bursa, İzmir, Kastamonu gibi şehirlerde muhtelif sayıda tekke tesis edilmişti. Kırım, Tekirdağ, Safranbolu gibi beldelerde Sa'diyye'den hilâfet alan şahısların kabirlerine rastlanmaktadır. Sa'dîlik kıyâmî usûlü benimsemiş bir tarîkattır. Zikir meclislerinde okunan Arapça güfteli şuğul, kasîde ve ilâhîler müridleri vecd ve cezbeye sevk ederken, Türk tasavvuf musikisinin zenginleşmesine sebep olmuştu. Türk edebiyat tarihi uzmanı Sadeddîn Nüzhet Ergun, bir Sa'dî dergâhında doğmuş ve şeyhlik yapmıştır. Tarîkatın ayırt edici ritüellerinden birisi, devse burhanıydı. Şam Emeviyye ve İstanbul Ayasofya camilerinde cuma namazından sonra halka açık yapılan zikir meclisleri, tarîkatın halkla buluşmasını sağlamıştı.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)