İlk baskısı 1986 yılında yapılan Şiir ve Gerçeklik, geçtiğimiz on yıl içinde bütün kuşakların elkitabı ve şiirin sorunlarıyla ilgilenenlerin temel başvuru kaynağı oldu. Yazarın daha sonra yayınladığı Tabula Rasa (1992) ve Yazınsal Söylem Üzerine(1993) ile önemi daha da belirginleşen Şiir ve Gerçeklik, özellikle imge ve gerçekliğin boyutları bağlamında, bir öğrenim kitabı kimliği kazandı. Özdemir İnce, bu üç kitapla kendisine yandaş aramıyor, bütün alanlarda şiiri ve yazını savunuyor, şiir ve yazın bağlamında önyargılarla, yanlış bilgilerle, kör inançlarla savaşıyor. Memet Fuatın da dediği gibi, Özdemir İnce şair olmasaydı da, yalnızca bu üç deneme kitabını yayımlamış olsaydı, nasıl değerlendirilirdi? Hiç kuşkusuz, eleştiri dünyasında saygın bir yer edinir, başarılı eleştirmen olarak anılırdı. Özdemir İnce'nin günümüz insanlarında pek azgörülen bir yönü var: Buna 'paylaşma duyarlığı' diyebiliriz... Özdemir İnce, eleştirel denemeleriyle yazın okurunu özgürleştiriyor.
Özdemir İnce, her şeyden önce bir şair olarak şiiri irdeliyor. Şiiri anlamak için gereken “alet edevat”ı tanıtıyor. “imge, imaj” gibi kavranması zor ancak gerekli kavramları, şiirin dişlilerini, mekanizmasını ortaya koyuyor.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Özdemir İnce, her şeyden önce bir şair olarak şiiri irdeliyor. Şiiri anlamak için gereken “alet edevat”ı tanıtıyor. “imge, imaj” gibi kavranması zor ancak gerekli kavramları, şiirin dişlilerini, mekanizmasını ortaya koyuyor.