“Cinselliği hiç yakıştıramadığım annem, babamı aldatmıştı, hem de yıllarca. Babam bildiğim adam babam değildi. Başımı iki yana sallayabildim. Sonra hışımla çıktım odadan. Gece annem öldü. O zamandan beri anneme olan hislerim karmakarışık. Aklıma geldiğinde duyduğum kızgınlık mı, küçümseme mi, özlem mi bilmiyorum…Ölümün etkisini birkaç ay içinde atlattım. Her anımı sevgili karım dolduruyordu, başkasına ihtiyacım yoktu. Annemin ihanetini de unutmuştum. Ama hatırlatacak kişi tarihin yaprakları arasından çıkıp geldi. Hem de dört yüz yıl sonra, yaşamımı rayından çıkarmak üzere. Bu kişinin İspanyol yazar Miguel de Cervantes Saavedra olacağını kim tahmin edebilirdi ki?.. Kütüphanede Cervantes’in ‘Don Kişot’una en uygun yeri ararken, ortalardan rastgele bir sayfa açtım. Sadece birkaç saniye sürdü göz atmam, o sırada koyacağım yeri belirledim. Tam rafa kitabı kaldıracakken, açılan sayfada okuduğum o tek cümle beynimde patladı: ‘Sınanmamış kadın erdemli sayılmaz.’ Kütüphaneden çıkarken kararımı vermiştim…”
kitabın ismi ilgimi çekmişti ama kitap benim için tam anlamıyla vakit kaybı ve hayal kırıklığı. türk yazarların desteklenmesini düşündüğüm için almıştım kitabı ama gerçekten konu açısından çok sığ birkitap. onun dışında baskı açısından kitabın kapağı çok orjinal, kabartmalı yapılşmış. konu olarak verimsiz bir kitap.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
kitabın ismi ilgimi çekmişti ama kitap benim için tam anlamıyla vakit kaybı ve hayal kırıklığı. türk yazarların desteklenmesini düşündüğüm için almıştım kitabı ama gerçekten konu açısından çok sığ birkitap. onun dışında baskı açısından kitabın kapağı çok orjinal, kabartmalı yapılşmış. konu olarak verimsiz bir kitap.
Kitabın ismi insanı cezbediyor… Merakla aldım ve hemen okumaya başladım ama sıkıldım… vasat bir anlatım.