Sıra dışı kadın, romanın aynı zamanda anlatıcısı olan genç bir öğretmen... aşkla, cinsellikle, sağ-sol çatışmalarıyla hayli travmatik, Erhan Bener'in deyişiyle trajik bir şekilde tanışan bir kadın. Genç yaşta çok olumsuz yaşam koşullarıyla tanışan, erkek baskıcılığıyla, zorlama evlilik dayatmalarıyla mücadele eden ve tüm engelleri aşarak öğretmen olma amacına ulaşmasını bilen bir kadın bu... Onu sıra dışı yapan temel özelliği, yaşadıklarını alışılmamış bir yüreklilikle, gerçekçi bir anlatımla ortaya koyması, cinsel bunalımları da dahil olmak üzere tüm bunları şaşırtıcı bir açıklıkla dile getirmesidir.Erhan Bener, bu yeni romanında ülkemiz insanlarının son yıllarda yaşadıkları kimlik arayışlarını, her türden milliyetçi saplantıların neden olduğu trajik olayları, dinci bağnazlıkları, töre cinayetlerini irdeliyor. Özellikle de kadın erkek ilişkileri açısından, cinsellik konusunda, aile içinde ve dışında yaşanan, hâlâ tabu sayılan kimi ayrımcı anlayışları deşip su yüzüne çıkarmak isteğini sergiliyor.Sıra dışı Bir Kadının Otobiyografisi, içten anlatımı ile okuyucuyu duygulandıran, düşündüren, irdelemeleri ve çarpıcı sonu ile de irkilten, zengin içerikli, sürükleyici bir öykü. Yazarın tüm yapıtlarında olduğu gibi, bireysel bir öykü örgüsü içinde toplumsal yapıyı, dönemsel değişimleri silkeleyen bir roman.
Kitabı otobiyografik bir yapıt olarak baktığımızda kitabın işleniş bakımından güzel olduğu görülüyor; fakat içerik olarak irdelendiğinde sanki biraz fazla abartıya kaçılmış.Kitapda geçen kadının bu denli olaylar yaşaması bana pek inandırcı gelmiyor belki de kitabın adı gibi sıradışı oluşundandır.Bir noktaya geldindiğinde yok artık deniliyor. Kimlik bunalımlarından veyahut cinsel arayışlardan bahsetmeyeceğim.Konunun işleniş bakımından bana biraz fakir geldi…Değişik ilginç bir kitap erhan bener tutkunlarının okumasını tavsiye ederim..
Etkileyici ve sürükleyici bir anlatım. Travmalarla dolu ergenlik, aşiret gibi yönetilen ailenin baskısı, sonrasında yaşam mücadelesi, doğunun ağır koşulları, çelişkiler, cinsel bunalımlar. Kimlik arayışı içinde kaybolan bir kadının öyküsü.
İlerici bir babayla gerici bağnaz bir annenin kızının birey olma kişilik kazanma serüveni mektup şeklinde birinci ağızdan aktarılıyor.Türkiye’de tabu veya problem olan ne varsa romanda işleniyor.Akıcı güzel ama yine de daha kısa bir roman olabilirdi.
Aydın bir baba ile gerici bir annenin kızı olarak dünyaya gelen bir kız çocuğunun;çocukluk,genç kızlık ve kadınlık dönemlerine ait anılarını anlattığı bir kitap.Kitap uzun bir mektup şeklinde yazılmış.Kitabın baş kahramanı,bu mektubu bir zamanlar yanında asistan olarak çalıştığı hocasına yazıyor.Yazdığı şeylerin hepsi aslında Türkiye’nin hala çözülememiş problemleri;olumsuz yaşam koşulları,dinci bağnazlıklar,töre cinayetleri,cinsel bunalımlar,eğitim problemleri…Kitap sonuna doğru bukadarıda artık çok fazla dedirtiyor ama yinede okumakta fayda var.Çünkü günümüzde bile hala çoğumuzun konuşmaktan çekindiği konular çok açık yüreklilikle anlatılmış.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Kitabı otobiyografik bir yapıt olarak baktığımızda kitabın işleniş bakımından güzel olduğu görülüyor; fakat içerik olarak irdelendiğinde sanki biraz fazla abartıya kaçılmış.Kitapda geçen kadının bu denli olaylar yaşaması bana pek inandırcı gelmiyor belki de kitabın adı gibi sıradışı oluşundandır.Bir noktaya geldindiğinde yok artık deniliyor. Kimlik bunalımlarından veyahut cinsel arayışlardan bahsetmeyeceğim.Konunun işleniş bakımından bana biraz fakir geldi…Değişik ilginç bir kitap erhan bener tutkunlarının okumasını tavsiye ederim..
Etkileyici ve sürükleyici bir anlatım. Travmalarla dolu ergenlik, aşiret gibi yönetilen ailenin baskısı, sonrasında yaşam mücadelesi, doğunun ağır koşulları, çelişkiler, cinsel bunalımlar. Kimlik arayışı içinde kaybolan bir kadının öyküsü.
İlerici bir babayla gerici bağnaz bir annenin kızının birey olma kişilik kazanma serüveni mektup şeklinde birinci ağızdan aktarılıyor.Türkiye’de tabu veya problem olan ne varsa romanda işleniyor.Akıcı güzel ama yine de daha kısa bir roman olabilirdi.
Aydın bir baba ile gerici bir annenin kızı olarak dünyaya gelen bir kız çocuğunun;çocukluk,genç kızlık ve kadınlık dönemlerine ait anılarını anlattığı bir kitap.Kitap uzun bir mektup şeklinde yazılmış.Kitabın baş kahramanı,bu mektubu bir zamanlar yanında asistan olarak çalıştığı hocasına yazıyor.Yazdığı şeylerin hepsi aslında Türkiye’nin hala çözülememiş problemleri;olumsuz yaşam koşulları,dinci bağnazlıklar,töre cinayetleri,cinsel bunalımlar,eğitim problemleri…Kitap sonuna doğru bukadarıda artık çok fazla dedirtiyor ama yinede okumakta fayda var.Çünkü günümüzde bile hala çoğumuzun konuşmaktan çekindiği konular çok açık yüreklilikle anlatılmış.