Müzik, yalnız müzikle ilgili bir konu olsaydı, sadece dinlerdiniz. Roman, yalnız romanla ilgili bir konu olsaydı, sadece okurdunuz. Sanat, hayata dair bir uğraş olmasaydı, insan elinin mağara duvarına ilk kez bizonu çizdiği günden beri ulu bir ırmak akmazdı bu dünyada. Dinlediğiniz müziği, okuduğunuz kitabı, sadece kendi tercihlerinizle seçiyor olsaydınız, Schopenhauer, "İnsanlar istediğini yapabilirler, ama istediğini isteyemezler," demezdi. "Livaneli", sadece Ömer Zülfü Livaneli adındaki kişiyle ilgili bir konu olsaydı, üzerinde düşünme gereği duymazdınız. Halk, eskisi gibi kendi sanatını belirlemeye, sanatçısını yaratmaya devam edebilseydi, bir "Anadolu Meleği" dile gelmezdi bu kitapta. Hayata müdahale etme isteğimiz ve yeni ozanlar yaratma umudumuz olmasaydı, "Son Ozan Livaneli" diye bir kitabımız olmazdı.
zülfü livaneli üzerine yapılmış güzel bir çalışma. livaneli’nin sadece müzik hayatını değil sinema ve roman hayatını da bu çalışmada bulabilirsiniz. yalnız kitabın dilini çok beğendiğimi söyleyemem, cümleler sürekli devrik ve karışık. sanki bir şiir yazar gibi bir anlatımı olmuş.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
zülfü livaneli üzerine yapılmış güzel bir çalışma. livaneli’nin sadece müzik hayatını değil sinema ve roman hayatını da bu çalışmada bulabilirsiniz. yalnız kitabın dilini çok beğendiğimi söyleyemem, cümleler sürekli devrik ve karışık. sanki bir şiir yazar gibi bir anlatımı olmuş.