Kadının dini sosyal tarihine sosyal değişme ekseninde bir yaklaşımı temsil eden elinizdeki çalışma,bu alana yapılan mütevazı bir katkı olarak düşünülmelidir.Zira gerek bu alanda gerekse genel olarak kadının tarih içindeki serüveni konusunda son iki asırdan beri bir hayli neşriyat yapılmış bulunuyor.Büyük bir çoğunluğu feminist yazarlar tarfından kaleme alınan bu çalışmalar içinde ataerkil bir yapıdan anaerkil bir yapıya evirilişin yada geleneksel bir toplum hayatından modern bir toplum hayatına geçişte kadının yaşadığı tecrübelerin bir geçit resmini sunan erkekler tarafından yapılan çalışmaların sayısı da bir hayli fazla.Neden erkek bir çalışma nesnesi değil de kadın bir çalışma nesnesidir?Her şeyden önce erkek açıklığı ve şeffaflığı kadın ise kapalılığı ve gizemi temsil etmektedir de ondan.İslam düşüncesinde kadının modern çağda yüklendiği birçok sorumluluğu erkek yüklendiği için fonksiyonel bir üstünlük erkeğe verilmiş gibi gözükmesine rağmen dikey boyutta yani insan-Tanrı ilişkilerinde herhangi bir üstlük astlık söz konusu olmayıp insan olmak bakımından Tanrı katında bir eşitlikten söz edilebilir.İslam düşünürleri bu iki cinsin ilişkilerini bir eşitlik ilişkisinden ziyade farklılık ve tamamlayıcılık ilişkisi olarak görmüşlerdir.Metafizik açıdan erkek Allah’ın Celal sıfatlarının,kadın ise Cemal sıfatlarının bir yansıması olarak görülmüştür.Allah insanların suretlerine değil kalplerine ve amellerine bakacağından dolayı bireysel anlamda üstünlük Takva ve Salih amelin fazlalığına göredir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Üstünlük değil, farklılık ve tamamlayıcılık. Okunabilir.
çok kapsamlı bir eser değil, okunmasa da olur
Uzak bir gözden bir cinsiyetin toplumsal ve teolojik tetebbüsü..
din ve kadın konusu her zaman incelenmeli.
Tevrat ve İncil’de çok eşlilik gayet doğal karşılandığı gibi sayısal bir sınır dahi konulmadığını öğrendiğim kitap