Almanya’nın birliği, Prusya’nın hegemonyası altında gerçekleştirilen “yukarıdan” dönüşümlerle sağlanmıştı. Bu süreç, 1862 yılında Prusya’nın başbakanı, 1871 yılında da yeni kurulan Alman İmparatorluğu’nun şansölyesi olan Otto von Bismarck’ın adıyla anılır. Bismarck’ın “kan ve demir siyaseti” neden bir süreliğine zorunlu olarak başarı getirmişti ve neden sonunda çökmek zorundaydı?Friedrich Engels, Tarihte Zorun Rolü’nde, daha önce geliştirmiş olduğu “zor teorisi”ni, 1848-1888 döneminin Almanya tarihine uygulama girişiminde bulunmuştu. Yayımlamayı planladığı broşür, Anti-Dühring’in konuyla ilgili üç bölümünü ve dördüncü bölüm olarak Tarihte Zorun Rolü’nü içerecekti. Engels bu son bölüm üzerindeki çalışmasını bitiremedi ve tamamlanmamış metin ölümünden sonra yayımlandı.Tarihte Zorun Rolü, yalnızca Almanya tarihine değil, genel olarak Avrupa’daki uluslaşma süreçlerine ve sınıf mücadelelerinin bu süreçlerdeki rolüne ışık tutan bir çalışma. Kırım Savaşı dâhil olmak üzere 1848 sonrasının pek çok savaşı üzerinde duran Engels, ilhak politikalarının eleştirel değerlendirmesini de yapıyor. Anti-Dühring’in “zor teorisi” hakkındaki bölümlerinde ise, tarihin zor kullanımıyla açıklanamayacağı gösterilir ve zorun kendisinin ne tür tarihsel süreçlerin ürünü olduğu ortaya koyulurken, zorun tarihte farklı bir rol oynamasının mümkün olup olmadığı üzerinde duruluyor.Bu kitapta, ilgili dört bölümün yanı sıra, broşür için yazılmış önsöz taslağı, dördüncü bölümün planı, bu bölümün son kısmının planı ve Engels’in “Otorite Üzerine” başlıklı makalesi de yer alıyor.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)