"Tarikatların başlangıcı, şer'-i esaslarına sımsıkı sarıldıktan sonra mümkün olduğu kadar zikir ve O'nun insanlara lütfettiği nimetler ile yüce kudreti üzerinde derin tefekkür, ortası; "İnsanlarla aşırı derecede ülfet ve ünsiyyet, onlarla fazlaca haşir-neşir olmak iflas alametidir," denildiği gibi, insanlarla, ya da cezbedici diğer dünyevi şeylerle değil yalnız Allah'la meşgul olmak ve yalnız O'na yakın ve O'nunla ünsiyyet etmektir. Neticesi ise; her zaman Hakk'ın huzurunda bulunduğu inancına sahip olmak, kendisinde, çevresinde hulasa her şeyde Hakk'ı görebilmek, bir an bile Allah Şu'urundan uzak kalmamaktır. Daha doğru bir ifade ile İslam'ı "ihsan" derecesinde ve her an Cenab-ı Hakk'ın murakabe ve denetimi altında yaşadığına inanarak ibadet etmek öylece yaşamaktır."
Merhum müellif Nakşibendi tarikatının Gümüşhanevi şubesinin postnişinlerindendir ancak Dağıstanlıdır ve Dağıstani diye bilinir, Gümüşhanevi diye anılamaz ve o silsileden kimse de böyle adlandırılmaz. Kendisi Mehmet Zahid Kotku Hz’nin de tarikat-ı aliyeye kendi vasıtasıyla girdiği bir zattır, bir teravih namazında Kur’an hatmi yaptığı ve yüzbinlerce hadisi ezbere bildiği bilinir. Kabri Süleymaniye camii haziresindedir, Allah derecatını ulya eylesin. Orjinal adı Fetava-yı Ömeriyye olan bu eser örneğin rabıta ve semanın şer’an caiz olduğuna dair fetvalar verir, bu değerli eserden istifade etmişimdir, hazırlayan mütercimlerin de işinin ehli kişiler olduğunu biliyorum.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
bu günlerin güncel karmaşısında kafa karışıklığı yapmadan sorulara cevaplar…
oldukça anlaşılır sorularla güzel bir kitap. yalnız eski dili bilmeyenler için zorlayacı olabilir yanınızda bir Osmanlıca sözlük kesin olmalı
Merhum müellif Nakşibendi tarikatının Gümüşhanevi şubesinin postnişinlerindendir ancak Dağıstanlıdır ve Dağıstani diye bilinir, Gümüşhanevi diye anılamaz ve o silsileden kimse de böyle adlandırılmaz. Kendisi Mehmet Zahid Kotku Hz’nin de tarikat-ı aliyeye kendi vasıtasıyla girdiği bir zattır, bir teravih namazında Kur’an hatmi yaptığı ve yüzbinlerce hadisi ezbere bildiği bilinir. Kabri Süleymaniye camii haziresindedir, Allah derecatını ulya eylesin. Orjinal adı Fetava-yı Ömeriyye olan bu eser örneğin rabıta ve semanın şer’an caiz olduğuna dair fetvalar verir, bu değerli eserden istifade etmişimdir, hazırlayan mütercimlerin de işinin ehli kişiler olduğunu biliyorum.