Ülkü, maddenin marabasıdır.” Trabzon liman burjuvazisinin Batum’da kâr, İstanbul’da ayrıca emniyet ve de siyaset arayan temsilcilerinden Sürmeneli Kulaçzadelerin oğlu Halit Rıfkı, 1915’te Hicaz Cephesi’nde Birinci Dünya Savaşı’na dahil edildiğinde, “dünya kavimlerinin Marx ümmeti” olmaya başladıklarını görmekteydi… Esaret kampında çıkardığı gazetelerde ve 1920’de Trabzon’da bu düşüncelerini dile getirdi. 1921’de Tiflis, 1922’de Moskova’daydı. 1927’de Trabzon’da bir gazetenin başyazarı oldu. Verimli bir köşe yazarı olan Halit Rıfkı, siyasi görüşleri nedeniyle suskunluğa mahkum edildi, buna karşılık 1936’da özgün bir Kurtuluş Savaşı romanı (Milletleşen Adam) kaleme aldı. Ölene kadar 1917 öncesi Marksizmi’ne bağlı kaldı, Trabzon’da kendi köşesini, bilgisi ve dirençli duruşuyla kendisi yarattı… Kapitalizmden sosyalizme geçiş sorunlarıyla bağlantılı olarak, üretimin gelişmişliği, ekonomizm, legalizm, dünya devrimi ve parti kavramları üzerinden tartışılırken, Mustafa Suphi, Esat Ömer, Zeki Baştımar’ların Trabzon’unda siyaset – aile reisliği, komşuluk ve de ‘insanlık’ - hangi toplumsal bağlamın hangi söylemiyle yürütülecekti…
Kitap Yorumları - (0 Yorum)