Yunus Emre: Hayatın ve halkın dili ile gür birlirizmi kaynaştırarak, tasavvuf şiirinin kurucularından biri olmayı başaran unutulmaz bir13. yüzyıl sonu 14. yüzyıl başı ozanıdır.Elinizdeki kitaptaysa, Yunus Emre’nin 1307-8 yıllarında yazdığı bilinen küçük mesnevîsi Risâletü’n-Nushiyye’nin (Öğüt Kitabı) yanısıra, Gölpınarlı’nın 1930’lardan 1981’e dek sürdürdüğü çalışmalarla, ozana ait olduğu kesinleşmiş "Bütün Şiirleri" yer almaktadır.Abdülbâki Gölpınarlı (1900-1982); 20. yüzyılda ülkemizin yetiştirdiği en önemli edebiyat tarihçilerinden ve (şarkiyat) doğubilimcilerindendir. Hasan Âli Yücel’in Bakanlık Klasikleri’nden 1980’lere, dîvan, tasavvuf ve halk edebiyatımızdan ve Farsçadan yaptığı temel yapıt çevirileri ve incelemeleriyle de kültür hayatımızda unutulmaz bir iz bırakan Gölpınarlı’nın sayısız eseri arasında, Mevlâna Külliyatı, Fuzulî, Nedim ve Yunus Emre’nin dîvanları da vardır.
Abdülbaki, edebiyat tarihçisi olarak kendini ispatlamış bir isimdir. Eserde Yunus Emre’nin hayatı kişiliği eserlerinden derin seçkiyle karşılaşacaksınız…
Yunus Emre, ele aldığı ahlaki kavramları zaman zaman konuşturarak teatral bir hava yaratmıştır. Ahlaki çöküntülerin karşısına çıkardığı tezatlarla, nefisleri alt etmiştir. Hırsa karşılık kanaat, kibre karşılık tevazu, öfke ve gazaba karşılık sabır, haset ve cimriliğe karşılık cömertlik, iftira ve gıybete karşılık da doğruluk kavramlarını öne sürmüş ve onları bir çatışmanın içerisine sokmuştur. İyi, güzel olan ahlaki değerler her fırsatta galip gelmiştir. Özünde nasihat etmek olan kitap, dervişler ve halk için öğretici bir eser niteliği olmasının yanı sıra, edindirdiği ilkelerle birlikte Türkçe’nin geniş bir anlatım olanağına sahip olduğunu ortaya koymuştur.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Abdülbaki, edebiyat tarihçisi olarak kendini ispatlamış bir isimdir. Eserde Yunus Emre’nin hayatı kişiliği eserlerinden derin seçkiyle karşılaşacaksınız…
Mükemmel bir kitap..Bence herkes mutlaka edinmeli ve okumalı….
yunus emrenin mükemmel şiirleri
Yunus Emre, ele aldığı ahlaki kavramları zaman zaman konuşturarak teatral bir hava yaratmıştır. Ahlaki çöküntülerin karşısına çıkardığı tezatlarla, nefisleri alt etmiştir. Hırsa karşılık kanaat, kibre karşılık tevazu, öfke ve gazaba karşılık sabır, haset ve cimriliğe karşılık cömertlik, iftira ve gıybete karşılık da doğruluk kavramlarını öne sürmüş ve onları bir çatışmanın içerisine sokmuştur. İyi, güzel olan ahlaki değerler her fırsatta galip gelmiştir. Özünde nasihat etmek olan kitap, dervişler ve halk için öğretici bir eser niteliği olmasının yanı sıra, edindirdiği ilkelerle birlikte Türkçe’nin geniş bir anlatım olanağına sahip olduğunu ortaya koymuştur.
Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm. Ne denilebilir ki. Mükemmel baskı ve içerik.