“Dünya ayaklarının altında boylu boyunca uzanıyor. Bir kez ata bindin mi ne kadar uzağa gideceğini Tanrı bilir. Savaş seni bekliyor! Zafer seni bekliyor! Bugün sana acı veren şey bir zaman sonra iyileşecek. Sırtındaki kanatların nasıl da büyüdüğünü görebiliyorum. Haydi uç Tanrı’nın kuşu! Kaderinde bu yazılı, bunun için yaratıldın.”17. yüzyılın ortaları, II. Viyana Kuşatması arifesi…Osmanlı tehdidi altındaki Avrupa’da savaş tamtamları işitilirken, Anulka’yla Yaçek’in tutku dolu aşkına odaklanıyor Henryk Sienkiewicz. Bir yanda Anulka’yı elde etmeye çalışan zorbalar, diğer yanda acısını da aşkıyla beraber kalbine gömerek savaşa katılan Yaçek var. Aşkın ve zafer inancının beraberce ilerlediği, her anında savaşın etkisini hissedebildiğimiz Zafer Meydanı, Türkçeye ilk defa çevriliyor.1905’te Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Sienkiewicz, Zafer Meydanı’nda, hayatın her alanında mücadele olduğunun altını çiziyor. Biz de bu sayede savaşa Lehlerin gözünden bakabilme imkânına sahip oluyoruz.
Yazarın okuduğum diğer kitabı Ateş ve Kılıç kadar mükemmel olmasa da beğenerek okudum bu kitabını da. Umarım yazarın diğer kitapları da Türkçe haliyle basımı yapılır.
Savaş ve aşkın iç içeliği etkileyici, tarihi gerçekler de romanı daha bir ilgi çekici yapıyor. Çeviri de başarılı olunca ortaya harika bir eser çıkmış, herkese tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Savaş tarihinin romanlaşmış hali,yayınevi kaliteli materyaller kullansa hoş olur,Dedalus güzel kitaplar çeviriyor ama kağıt kötü.
Çevirisi çok başarılı ve estetik.
Yazarın okuduğum diğer kitabı Ateş ve Kılıç kadar mükemmel olmasa da beğenerek okudum bu kitabını da. Umarım yazarın diğer kitapları da Türkçe haliyle basımı yapılır.
Yıllar sonra Nobel ödüllü yazarın dilimize çevrilmiş bir kitabı, merakla bekliyorum.
Savaş ve aşkın iç içeliği etkileyici, tarihi gerçekler de romanı daha bir ilgi çekici yapıyor. Çeviri de başarılı olunca ortaya harika bir eser çıkmış, herkese tavsiye ederim.