Sıcak bir kıyı kentine yarı hasta ulaşan romanın başkişisi, her an peşinde koşan ölüme karşı koymaya çalışmakta ve Orpheenin evini, yardımcısı Bay Gece ile bulmaya çalışmaktadır. Olayların akışına beklenmedik bir biçimde karışan Roma İmparatoru Hadrianın mermerden heykeli ve Paris'te Son Tango filminin kişileri, bu kıyı kentinde, bizleri düş ve gerçeğin ayrıldığı o incecik sınırda acaba nerelere kadar sürükleyecekler? Nazlı Eray'ın ilk yayımlandığında yankılar uyandıran bu romanında yitmiş gitmiş bir dünyayı yakalamaya çalışan roman kişileri ile, hem bunalımı, hem mutluluğu soluk soluğa yaşayacaksınız.
Eurydice, Orphee’nin peşinden bir kıyı kasabasına gelir. Ve orada her akşam yardımcısıyla onun evini gözetlemeye başlar. Gözetleme yerinde beline kadar toprağın üzerine çıkarılmış, ama kırılmasında korkularak belden aşağısı toprağın içinde bırakılmış, M. S. 76 yılının İmparator Hadrian’ıyla tanışır ve bir posta güvercini vasitasıyla mektuplaşmaya başlarlar. Ve bütün bunlar günümüzde geçer-işin içine bir de Eurydice’i takip ederek, bir kaç sokağıyla sahile taşınan Ankara girer. Kulağa masal kitabı gibi gelse de öyle değil, bu kitap büyükler için. Yazar geçmişle günümüzü kıyaslamanın ilginç bir yolunu tercih etmiş. İyi ki de etmiş, ortaya zevkle okunan ve düşündüren bir kitap çıkmış. Yalnız sonu hayal kırıklığı-özellikle son satırı son derece iğreti ve anlamsız bir bitişe neden olmuş. Ümit verici başlayıp heyecan verici devam eden bir kitabın böyle bitirilmesinin nedenini anlayamadım. İlginçlik olsun diye mi acaba?
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Eurydice, Orphee’nin peşinden bir kıyı kasabasına gelir. Ve orada her akşam yardımcısıyla onun evini gözetlemeye başlar. Gözetleme yerinde beline kadar toprağın üzerine çıkarılmış, ama kırılmasında korkularak belden aşağısı toprağın içinde bırakılmış, M. S. 76 yılının İmparator Hadrian’ıyla tanışır ve bir posta güvercini vasitasıyla mektuplaşmaya başlarlar. Ve bütün bunlar günümüzde geçer-işin içine bir de Eurydice’i takip ederek, bir kaç sokağıyla sahile taşınan Ankara girer. Kulağa masal kitabı gibi gelse de öyle değil, bu kitap büyükler için. Yazar geçmişle günümüzü kıyaslamanın ilginç bir yolunu tercih etmiş. İyi ki de etmiş, ortaya zevkle okunan ve düşündüren bir kitap çıkmış. Yalnız sonu hayal kırıklığı-özellikle son satırı son derece iğreti ve anlamsız bir bitişe neden olmuş. Ümit verici başlayıp heyecan verici devam eden bir kitabın böyle bitirilmesinin nedenini anlayamadım. İlginçlik olsun diye mi acaba?