Balkanlar'da silinmez izler bırakan bir medeniyetin son temsilcilerinin dramını sunan; anavatan olarak belledikleri topraklardan sürülmek istenen insanlarımızın iniltileriyle dolu olan bu romanı okurken mazlumların zulüm ve gözyaşı günleri gözümüzün önünde canlanacak.
Yüzyılın dramlarından bahsedilirken genellikle tarihler çoğumuzun daha doğmadığı yılları gösterirken geride bıraktığımız son 20 yıla dönüp baktığımız da Çağdaş Avrupa’ nın göbeğinde Türk ve Müslüman kimlikleri nedeni ile öldürülen, toplu halde katledilen, anavatanlarından sürülen insanları görerek Avrupa’ nın göbeğinde yapılan işkenceleri ibretle ve şaşkınlıkla karşılıyoruz. İsmail Yılmaz beyin bu kitabı ile de biraz daha dikkatli bakmak ve yaşanılanları unutmamak adına yeniden o günlere dönüyoruz. Osmanlı’ nın ardından yetim kalanların yaşadıklarına bakıyor, yalnız bıraktığımız Osmanlı yetimlerinin gözyaşlarına eşlik edip onlarla birlikte ağlıyoruz. Kitabı okurken aklıma birkaç mısra geldi, şairin dilinden dökülen;”Neredesin şevketli Sultan Hamid HanFeryadım varır mı kabrigahınaO uzun uykudan bir lahza uyanŞu nankör milletin bak günahına”
Osmanlı cihanşumul ve engin hoşgörüye sahip bir devletti.Bu yüzden idaresi altındaki onlarca milleti kardeş kardeş yaşattı, aralarında hiçbir problem çıkartmadı. Balkanlarda da durum aynıydı.Orada da Osmanlı unutulmaz eserler bırakmıştı.Devlet yıkıldıktan sonra Balkanlarda yaşayan bazı milletlere;özellikle Türklere karşı büyük bir eziyet başladı.TÜRK ve MÜSLÜMAN olanlar akılalmaz işkencelere maruz kaldılar.Ve bu bölge hala dünyamızdaki problemli bölgelerden biri.Nedeni de Avrupa’nın ortasında müslümanların ve müslümanlıkla yücelmiş olan Türklerin istenmemeleri.Aslında Avrupa Birliği’ne de kabul etmemelerinin temel nedeni geçmişimiz.Zalimin zulmünden kurtualbilmenin tek yolu uyanmak.Yoksa gerçekten çok sabırlı ve metin olmamız gerekecek.Saygılarımla…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
etkisinden kolayca çıkamadığım bir kitap. Tarihe geçen insanlık dışı bir dram…
ETKISİNDE KALDIĞIM KITABLRDAN BIRI.
Yüzyılın dramlarından bahsedilirken genellikle tarihler çoğumuzun daha doğmadığı yılları gösterirken geride bıraktığımız son 20 yıla dönüp baktığımız da Çağdaş Avrupa’ nın göbeğinde Türk ve Müslüman kimlikleri nedeni ile öldürülen, toplu halde katledilen, anavatanlarından sürülen insanları görerek Avrupa’ nın göbeğinde yapılan işkenceleri ibretle ve şaşkınlıkla karşılıyoruz. İsmail Yılmaz beyin bu kitabı ile de biraz daha dikkatli bakmak ve yaşanılanları unutmamak adına yeniden o günlere dönüyoruz. Osmanlı’ nın ardından yetim kalanların yaşadıklarına bakıyor, yalnız bıraktığımız Osmanlı yetimlerinin gözyaşlarına eşlik edip onlarla birlikte ağlıyoruz. Kitabı okurken aklıma birkaç mısra geldi, şairin dilinden dökülen;”Neredesin şevketli Sultan Hamid HanFeryadım varır mı kabrigahınaO uzun uykudan bir lahza uyanŞu nankör milletin bak günahına”
bu roman balkanlarda ezilen türklerin sesi ile doludur…gerek dili,gerek konusu ile okunulması gereken ibret dolu bir roman…
Osmanlı cihanşumul ve engin hoşgörüye sahip bir devletti.Bu yüzden idaresi altındaki onlarca milleti kardeş kardeş yaşattı, aralarında hiçbir problem çıkartmadı. Balkanlarda da durum aynıydı.Orada da Osmanlı unutulmaz eserler bırakmıştı.Devlet yıkıldıktan sonra Balkanlarda yaşayan bazı milletlere;özellikle Türklere karşı büyük bir eziyet başladı.TÜRK ve MÜSLÜMAN olanlar akılalmaz işkencelere maruz kaldılar.Ve bu bölge hala dünyamızdaki problemli bölgelerden biri.Nedeni de Avrupa’nın ortasında müslümanların ve müslümanlıkla yücelmiş olan Türklerin istenmemeleri.Aslında Avrupa Birliği’ne de kabul etmemelerinin temel nedeni geçmişimiz.Zalimin zulmünden kurtualbilmenin tek yolu uyanmak.Yoksa gerçekten çok sabırlı ve metin olmamız gerekecek.Saygılarımla…